Ekmeğin Sesi

"İstanbul fırıncısının fiyat tarifesi gasp ediliyor!"

Röportaj

39 ilçenin 36’sında faaliyet gösteren fırıncı esnafını kapsayan İstanbul Ekmek Üreticileri Platformu Başkanı Fuat Zorlu, Ekmeğin Sesi'ne çok özel açıklamalarda bulundu.

Başkanlığını yaptığınız bu platform neden ve hangi amaçlarla kuruldu?

İstanbul’da uzun yıllardır biriken ekmek sektörünün sorunları vardı. Fakat bizim yetki verdiğimiz kurumlar maalesef bu sorunları çözemedi. Çözemediği noktasında bugün gelmiş olduğumuz biriken sorunlarla karşı karşıya kaldık. Her geçen gün katlanır vaziyette biriken ve fırınların kapanması noktasına getiren sorunlarımız var. İşte, bu sorunları ortadan kaldırabilmek için 39 ilçenin 36’sındaki fırıncı esnafımızla birlikte İstanbul Ekmek Üreticileri Platformu’nu kurma kararı aldık.

İstanbul Ekmek Üreticileri Platformu’nun bundan sonraki çalışmaları arasında neler var?

Bu platform, kesinlikle bugünkü ve yarın oluşabilecek sorunların çözümü noktasında çalışmalarını sürdürecektir. Başka hiçbir amacı yoktur. Bazı duyumlar alıyoruz. Tamamıyla bu birlikteliği engellemek, sabote etmek söylenen şeylerdir… Ben, İstanbul Ekmek Üreticileri Platformu Başkanı Fuat Zorlu olarak söylüyorum, kesinlikle sorunlarımızı çözmek, birlik ve beraberlik içinde kurumlarımızdan randevu talep ediyoruz kendilerinden.

Sorunları çözmek için faaliyet gösteren Fırıncılar Odası varken, böyle bir oluşuma neden ihtiyaç duydunuz?

Bunu, İstanbul fırıncısına sormak lazımdır. “Siz halinizden, İstanbul Fırıncılar Odası’ndan, Ticaret Odası’ndan memnun musunuz? Sorunlarınızı zamanında çözüme ulaştırabiliyor mu? Nasıl bir çaba içerisindeler? Sizler için neler yapıyor? Bugüne kadar hangi sorununuzu çözdü?” Bunları fırıncıya sorduğumuz zaman temsil makamlarımızın gerçekten işlevlerini yerine getirmediğini çok rahat bir şekilde görürüz.

Türkiye Fırıncılar Federasyonu ve buradaki temsilcileri, (yani %25, %30 kamu görevlisi olarak da değerlendirebiliriz) bunların ne kadar yetenekleri varsa o kadar sorunları çözerler. Eğer, yetenekleri düşükse zaten birilerinden bir işaret aldıklarında herhangi bir şey yapamazlar. Şu anda da, Federasyon başkanı bu haldedir. İstanbul Ticaret Odası’nda veya Fırıncılar Odası’nda arkadaşlarımız da, maalesef bu noktada… İstanbul fırıncısının sorunları ortadadır. Fakat çözümü noktasında sıkıntı yaşanıyor. Yetkili kurumlarımız bunun için bir çaba içerisinde değiller. Türkiye Fırıncılar Federasyonu, İstanbul Fırıncılar Odası ve Ticaret Odası çözüme kayıtsız kalıyor. Şu anda, İstanbul Fırıncılar Odası’ndan bir temsilci Fırıncılar Federasyonu yönetiminde yok. Şimdi de yok, bundan önce de yoktu. Birbirinden bu derece kopuklar. Bu kopukluk sektörü bu hale getirdi. Şunu da belirtmek istiyorum; Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı'nın İstanbul’daki %30 oranındaki fırıncıya söylemleriyle yaptırım gücü vardır. %70’i zaten İstanbul Ticaret Odası’na bağlı, tüccar fırıncıdır. Bunları bağlamaz… Fırıncı meslektaşlarımızın bunu çok iyi bilmesi lazım. Ona göre, Ankara’nın söylemlerine dikkat etmesi lazım.

Fırıncılar Federasyonu Başkanı Sayın Halil İbrahim Balcı’nın “Yılbaşına kadar ekmeğe zam yok” açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Federasyon Başkanı, maalesef bir hafta önce "%50 hammadde girdilerimize zam geldiğini, ekmeğe zammın kaçınılmaz olduğunu" söylemesine rağmen, bir hafta sonra (birileri ona bir şeyler söyledi herhalde) "Yılbaşına kadar ekmeğe zam yapılamaz" diye açıklama yaptı. Dolayısıyla, bu da esasında İstanbul fırıncısında büyük infial uyandırdı. Fırıncı esnafımız sürekli bizi arıyor ve “Bunlar ne yapmaya çalışıyor? Bizi batırmaya mı çalışıyorlar? Türkiye’deki fırın şeklini, yapılaşmasını değiştirmeye mi çalışıyorlar?” gibi söylemlerde bulunuyorlar. Yani, bizim çıkmış olduğumuz hareketin temelinde, sahadaki fırıncı arkadaşlarımızın sıkıntılarının ortaya koyduğu düşüncedir.

İstanbul fırıncısı gerçek anlamda bir fiyat tarifesi alamıyor mu?

İstanbul’da, fırıncımızın ekonomik göstergesini, maliyet hesabını, yasa dışı fırınların tekrar masaya yatırılması lazım. Eğer İstanbul’da ortalama 2 bin, 2 bin 500 bandında ekmek üretiliyorsa, Valilik, İl Ticaret Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü temsilcisiyle masaya oturup, bir fırında ortalama 7 bin ekmek maliyeti çıkartırsanız, orada başlangıçta sorun çıkmış olur. Tarifeyi alsanız dahi, beklentinin karşılığı değildir bu… Dolayısıyla burada sorun başlıyor. Özellikle, hesabımızı, kitabımızı çok iyi bir şekilde masaya yatırmalıyız. Hiç kimseden fahiş fiyat veya hakkımız olmayan bir fiyat istemiyoruz ki… İstediğimiz, hesabımız yapılsın %10 mu, %15 mi? Ne kar marjı konuluyorsa konulsun, ona göre fiyatımız verilsin. Başka bir şey istemiyoruz. İstanbul Ekmek Üreticileri Platformu olarak, 36 ilçenin ayağa kalkmasının, bu harekete katılmasının nedeni budur. Hesabımızın doğru dürüst yapılması içindir. Kendi kurumlarımız, o masaya oturup bilerek ekmek hesabını doğru yapmıyorlar ve sabote ediyorlar. Onlar da fırıncılık yapıyorlar. Ama nasıl yapıyorlar? 30 – 40 bin ekmek üretenler var onların içinde… Onların fiyat alma koşuluyla bizim koşullarımızı yan yana getirmeye çalışıyorlar. 30 bin ekmek yapanla, 2 bin ekmek yapanın maliyet hesabı aynı olur mu? Bu maliyet hesabı içinde fırıncı sürekli acı çekiyor. Özellikle İstanbul’da fırıncılığı bitirme noktasında getirdiler. İşte, bu platformun oluşturulma sebebi işte budur. Bunun çözülmesi gereklidir. Bu ülkeyi çok seven insanlarız. Bayrağını, milletini, toprağını her şeyini seven insanlarız. Biz bir kavga için çıkmadık yola. Ama bizim de bir talebimiz var. Talebimiz haklıdır ve gasp edilmemeli; bu talebimiz verilmeli ki, biz de fırınımızda oturalım, rahat rahat ticaretimizi yapalım, çalışanımıza haklarını verelim. Maalesef bize bunu yaptırmıyorlar.

Hem İstanbul Fırıncılar Odası, hem de Ticaret Odası ekmeğin 15 TL olması için gerekli başvuruları yaptı. Peki, yılbaşında asgari ücret, un, elektrik, doğalgaz zamları karşısında alınan fiyat yeterli olacak mı?

Geçen yıl da aynı işlemi yaptılar. 2023 Eylül ayında almamız gereken bir fiyat vardı. Onu vermediler. Yılbaşında asgari ücretle beraber aynı potaya koydular %25 – 30 verdiler ve bizim hakkımız olan ekmek fiyatını gasp ettiler. Bu yıl da aynısını yapıyorlar. İstanbul Fırıncılar Odası, Ticaret Odası’ndaki arkadaşların “hesapta” verdikleri tarife 240 gram ekmek 15 lira… Bu, şu anda bizim tezgahlarımızda satmamız gereken fiyat… Ama bunu ne yaptılar? Birileri yine görmemezlikten geliyor! Fırıncının üzerine bu tahakkümü kurmuşlar ve tarifeyi yılbaşına taşıyacaklar. Yılbaşında da %25’i verip, yine bizim %25’lik hakkımızı gasp edecekler. Peki, buna kim o masada ortak oluyor? Bizim kurumlarımız oluyor. Kurumlarımız, fırıncıya dönüp “Arkadaşlar, bakın böyle bir sorunla karşı karşıyayız. Bilerek bunu vermiyorlar. Buna karşı mücadelemizi yapıyoruz, şu aşamadayız” diye, kimse sordukları yok! Çünkü kendi ticaretleri çok iyi yürüyor. Kendileri 20 – 30 bin ekmek üretiyorlar. Kendileri için çok iyi fiyat bu… Halk ekmekle de, aralarındaki fiyat farkını fazla açmaya çalışmıyorlar. Çünkü kapasitelerini yüksek tutuyorlar. İstanbul’da ekmekte oyun oynanıyor. Bu oyunun, mutlak surette fırıncıya anlatılması lazım. İstanbul fırıncısının mücadelemizin, hak arayışımızın yanında olmalarının gerekliliğini bir kez daha buradan kendilerine ifade etmek istiyorum.

Federasyon başkanı un fiyatlarında indirime gidilme kararı alındı demişti. Gerçekten de indirim var mı?

Şimdi, yalan söylüyor ya! Söylediği yalana da kılıf bulacak. Kendisi de diyor ki, ben bir hafta önce şunu söyledim, şimdi bunu söylüyorum. Yalanıma da kılıf bulmam lazım… O kılıfı buluyor. Fırıncı esnafımıza soruyoruz, un fiyatlarında bir indirim var mı diye. Yok böyle bir şey! Nereden çıkartıyor bunu? Tamamıyla uydurma bir söz, gerçekle bir hiçbir bağlantısı yok. Zaten, sorunlarını çözümünü de bu şekilde yapıyor bunlar. Tarife için müracaat ediyorsun 3 ay geçiyor. %50 enflasyonun olduğu bir ülkede senin tarifen 3 ay geçtiği zaman kaybın ne olur?

İstanbul Ekmek Üreticileri Platformu Başkanı olarak, esnafa bir mesajınız olacak mı?

İstanbul fırıncısına söylemek istediğim şudur; Bu platformun kuruluş sebebinin seçimlere hazırlık olduğuna dair çıkan dedikodulara itibar etmesinler. Arkadaşlar! Benim 2 yıl bekleyecek zamanım yok. Öyle bir hazırlık niyetim de yok. Bu hazırlığın içerisinde Fuat Zorlu olarak ben de olmam zaten. Şu anda, acil çözüm bekleyen, fırınları kapatma noktasına getiren sorunları çözme anlamında İstanbul fırıncısını yanımızda istiyoruz. Bütün amacımız budur… İstanbul’da ilçe – ilçe toplantılarımızı yapacağız. Fırıncı meslektaşlarımıza sorunları anlatacağız. Temsil makamındaki arkadaşlarımızın bizlerle ilgili yapmış oldukları yanlış uygulamaları ortaya koyacağız. Bu haklı mücadelemize de onları ortak edeceğiz. Sorunumuz sadece fiyatla ilgili değil. Biriken personel, ruhsat devri gibi daha bir çok sorunumuz var. Personel sıkıntısı şu anda inanılmaz boyutta. Sendikanın geçen yıl vermiş olduğu ücretin iki katını veriyoruz ama personel bulamıyoruz. Bu bir gerçek. Çıksınlar sahaya görsünler. Un fiyatları… Yanlış konuşuluyor, çarpıtılıyor. İstanbul’da 2 bin bandında ekmek üreten fırınların büyük bir çoğunluğu 900 liranın üzerinde un alıyor. Bunu biz fırıncıya anlatacağız. Kaç para un aldığını söyleyecek. Sizin için 70 – 80 TL un fiyatı düştü deniliyor. Bunlar doğru değil. Federasyon, Oda ve Ticaret Odası’yla yüzleştireceğiz fırıncımızı. Gerçeği fırıncıya anlatacağız. İstanbul’da oynanan bu oyunu bozacağız. İstanbul Ekmek Üreticileri Platformu’nun görevi budur.

Röportaj: Oğuzhan KAPLAN

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.