Ekmeğin Sesi

TMO Genel Müdürü Güldal'dan, flaş ekmeklik buğday stoğu açıklaması

Gündem

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Güldal, piyasaları yakından takip ettiklerini belirtti. Güldal, “Önlemlerimizi alacağız, spekülatif hareketlere göz yummayacağız” sözü verdi.

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, önemli açıklamalarda bulundu. Güldal, “2020’de olduğu gibi 2021’de de olağanüstü şartları dikkate alarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Her türlü iç ve dış ticaret tedbiri de masadadır” dedi.

DİNAMİK TAKİP YAPIYOR

Dinamik bir piyasa takibi yaptıklarına temas eden Güldal, “Bazı teamüllerimizi kuraklık ve salgının getirmiş olduğu şartları dikkate alarak göz ardı edebiliriz. Örneğin hasat döneminde ithalat yapmama gibi bir temayülümüz vardı. Bu dönemde ihtiyaç olursa üreticimizin emeğine sıkıntı gelmeyecek şekilde piyasa beklentilerine cevap olarak bunu yapmayı da hesaplıyoruz. Yeni hasat dönemiyle yeni beklentiler ve yeni fiyatlamalar söz konusu oldu” şeklinde konuştu.

KITLIK YOK!

Güldal, kuraklığın sahadaki etkilerini değerlendirdiklerine işaret etti. “İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bitki zayıflığı konusunda bir gerileme söz konusu. Bunun yüzde 15 civarlarında olabileceğini öngörüyoruz. Fakat Türkiye’de bir kıtlık varmış gibi bunu lanse etmek kabul edilebilir değil. Doğru tespitler yapmak durumundayız, hububattan etkilendik ama bir kıtlık görmedik. Ayrıca TMO’nun çok güçlü bir stok takviyesi yetkisinin olduğunu da belirtmekte yarar var” diye konuştu. Güldal, piyasalarda spekülatif hareketlere göz yummayacaklarını vurguladı. Güldal, devletin ilgili kurumlarıyla piyasaları yakından takip ettiklerinin altını çizdi.

ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR

Hububat satış fiyatlarına da değinen Güldal, şunları kaydetti: “2 bin 250 TL’ye aldığımız ikinci grup ekmeklik buğday fiyatımızı hasat bitimiyle beraber 2 bin 450 TL’den, makarnalık buğday fiyatımızı da 2 bin 650 TL’den, arpa satış fiyatımızı da bin 950 TL’den satışa açmayı planlıyoruz. Bu rakamları da uzun süreli olarak koruma eğilimindeyiz. Elimizdeki stok yeterliliğinin yıl sonuna kadar regülasyon için kâfi olduğunu biliyoruz. Yeni hasat dönemine kadar da 2.5 milyon ton şimdiden ve 1.5 milyon ton da ocak ayından itibaren gelecek olan 4 milyon tonluk bir buğday dış tedarik imkânımızın olabileceğini öngörüyoruz. Hiçbir zaman gerekli olmadan dış tedarike girmiyoruz. Dış piyasalardaki fiyat oluşumlarının şu anda olması gerekenden fazla olduğunu görüyoruz. Hasadın yoğunlaşmasıyla beraber özellikle tedarik yaptığımız ülkelerdeki hasatla beraber bu fiyatların geriye geleceğini tahmin ediyoruz. Bütün olumsuz şartları hesap ederek ülkemizdeki istikrarı korumak için çalışıyoruz.”

HIZLI HAREKET EDİLDİ

Salgının ilk başladığı dönemde de Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından özellikle hububat ile bakliyat piyasalarında herhangi bir arz güvenliği sıkıntısı olmaması için hızlı bir şekilde tedbirlerin alındığını hatırlatan Güldal, “Geçen sene sektörün de katkısıyla haziran dönemine kadar oldukça rahat ve dengeli bir süreç yaşandı. Fakat salgın bitmediği ve devam ettiği için ülkemizde de dünyada da önemli gelişmeler oldu” ifadelerini kullandı. Hububat alım fiyatlarının hasattan önce açıklandığını anımsatan Güldal, şöyle devam etti: “Geçen sene de üreticiyi memnun edecek şekilde alım fiyatları ilan edilmişti. Örneğin bin 650 TL’lik alım fiyatının açıklanması hasadın başlarında üreticide büyük memnuniyet getirmişti. Daha sonra kredi imkânlarının yaygınlaşması, çiftçi borçlarının ertelenmesiyle hububat ticareti üreticilerimizin bir kısmının satmama eğiliminde olmasından ötürü TMO 2020’de beklediği kadar bir hububat satın alması gerçekleştiremedi. Fakat bu piyasanın dengeli şekilde sürdürülmesi esastır. TMO bu süreci yönetmede bir sıkıntı çekmemiştir.” Güldal, söz konusu dönemde hem un fiyatlarının hem de buğday fiyatlarının istikrarlı bir çizgide ilerlediğini görmenin mümkün olduğunu söyledi.

ARZ SORUNU YAŞANMIYOR

Ülkede un ve makarna ham maddeleri noktasında arz sıkıntısının söz konusu olmadığını savunan TMO Genel Müdürü Güldal, şunları dile getirdi: “Bütün bakliyat ürünlerinde de ülkemizde arz eksikliği yoktur. Tabii yer yer uygun fiyatlarda satışlar yapılıyor. Satış, ambalaj ve satılan yerin niteliğine göre fiyat değişikliği olabiliyor. Fiyat artışı söz konusu olabilecek ürünlerde TMO olarak gerekli müdahale yapabilecek stoklara ve yetkilere sahibiz. Tüketicilerin piyasayı inceleyerek, araştırarak uygun fiyatlı noktaları tercih ederek alışveriş yapmalarında fayda var.”

ÜRÜNLERİ PİYASA FİYATLARININ ALTINDA TÜKETİCİLERE ULAŞTIRIYORUZ

“Pirinç, nohut ve mercimek gibi ürünleri de tüketicilerimize piyasa fiyatlarının altında kendi satış noktalarımızda perakende olarak satıyoruz. Toptan alıcılara da daha uygun fiyatlarla toplu satış yapıyoruz” diyen Güldal, şunları bildirdi: “Örneğin piyasa fiyatı 8.75 ila 15 lira olan Osmancık pirinç, TMO’da kilogramı 7.30 liradan satılıyor. Piyasa fiyatı 10.5-20 lira olan baldo pirinç de TMO tarafından kilogramı 9 liradan satışa sunuluyor. Yarım kilogram kavrulmuş fındığın fiyatı piyasada 40-50 lira iken, TMO’da 30 lira. 5 litrelik rafine fındık yağının fiyatı piyasada 200 ila 280 lira iken, biz 120 liradan müşterilerimizle buluşturuyoruz. Kuru üzümü, kuru inciri ve kuru kayısıyı paketli olarak sırasıyla 10, 18 ve 19 liradan satıyoruz. Bu ürünlerin piyasa fiyatı 20, 35 ve 30 liraya çıkıyor. Biz nohudu tane boyutuna göre kilogramı 6-7 liradan, yeşil mercimeği de 6 liradan satıyoruz. Böylece, bu ürünleri piyasa fiyatlarının altına tüketicilere ulaştırıyoruz.” Güldal, bu ürünleri temin için sayısı 154 olan TMO satış noktalarına ulaşamayan tüketicilerin PttAVM’nin internet sitesi üzerinden de ürünlere erişebileceklerini ifade etti. (AA)

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.