Etkinliğe, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Bağcı, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, IAOM Dönem Başkanı Steve Matson, IAOM Avrasya Başkanı Eren Günhan Ulusoy, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Karakuş, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Göymen ve Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan ile sektör paydaşları katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Bağcı, küresel dünyada ön plana çıkan iklim değişikliği ve jeopolitik risklerin bütün sektörlerde olduğu gibi tarım sektörü için de önem arz ettiğini söyledi.
Bakanlık olarak 12. Kalkınma Planı'nda riskleri giderecek yapısal reformları ele aldıklarını bildiren Bağcı, "Kalkınma planında bizim için öncelikli konu üretim planlaması ve sözleşmeli üretim olacak. 12. Kalkınma Planı'nın temelinde teknoloji, verimlilik, jeopolitik risklerin azaltılması ve iklim değişikliğini giderici politikalar ön planda olacak." ifadelerini kullandı.
Bağcı, konferansın küresel ve bölgesel iş birliğine ve iletişimine katkı sağlayacağını belirterek, organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti.
"2023 sezonunu yoğun ve bereketli geçiriyoruz"TMO Genel Müdürü Güldal da TMO'nun 6 Haziran'da hububat alım fiyatlarının açıklandığını hatırlatarak, o günden bu yana yoğun şekilde sürecin devam ettiğini söyledi.
Güldal, yaklaşık üç aylık dönemde Türkiye'nin tarihinde en yüksek alım rakamına ulaştıklarını ve 10 milyon ton sınırının geçildiğini bildirdi.
Güldal, tahıl koridorunda bir süredir kesinti yaşandığını belirterek "Bu sorunun çözülmesi Türkiye'nin gündeminde olan bir konu. Devletimizin bütün birimleri tahıl koridorunun tekrar işler hale gelmesi için elinden gelen gayreti gösteriyor. Biz de en kısa zamanda bu sürecin yeniden başlamasını temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Değirmencilik eğitiminin önemine dikkati çeken Güldal, "IAOM tarafından verilecek bu eğitimlerin Türkiye'de bir ilk olduğunu biliyorum. Eğitimler, İstanbul'da, Samsun'da ve Çorum'da olacak, ayakları olacak. Eğitimle, sektör paydaşları hem Türkiye'den hem de dünyadaki gelişmelerden haberdar olacak, ayrıca başta iş güvenliği olmak üzere çok değerli bilgiler edinecek. Bu eğitimlerin de devam etmesini temenni ediyorum. Emeği geçenlere teşekkür ederim" açıklamasında bulundu.
Geçen 2 yılda un, makarna ve yem sanayicileri için regülasyon yaptıklarını anımsatan Güldal, şunları kaydetti:
"Aldığımız her kararda, uyguladığımız her politikada Tarım ve Orman Bakanlığımız diğer ilgili bakanlıklarımızla beraber, ilgili sektörün tüm kesimleriyle bir araya gelerek sizin görüşlerinize başvuruyoruz. Bize sunulan görüşlerin hepsini de en üst düzeyde başta bakanımız olmak üzere ciddiyetle değerlendiriyoruz. Çalışmalarda bir başarı ve ülke menfaati varsa bu ortak anlayıştan dolayı geliyor. 2023 sezonunu yoğun ve bereketli geçiriyoruz. Orada da aynı katkıyı ve desteği görmek istiyorum işin doğrusu. Ama büyük ölçüde devletin elini taşın altına koyduğu bir dönem oldu. Sektörün verdiği katkıya teşekkür etmekle beraber, beklentimizin biraz daha yüksek olduğunu ifade etmek istiyorum."
" Dünya, 2024 haziranında, bir sonraki hasat sezonuna sadece 2 aylık tüketime yetebilecek buğdayla girecek"IAOM Avrasya Başkanı Eren Günhan Ulusoy ise 2022 yılını 3 milyon 400 bin ton un ihracatıyla kapatan ve 2023 yılını 3 milyon 500 bin ton ihracatla kapatmaya hazırlanan Türkiye'nin, un ihracatında 9 yıldır dünya lideri olduğunu bildirdi.
Dünya buğday stok kullanım oranının 2016-2017 sezonundan bu yana yüzde 34 ile en düşük seviyede olduğuna dikkati çeken Ulusoy, şöyle devam etti:
"Üstelik dünyanın 265 milyon tonluk buğday stokunun yarısından fazlası, 135 milyon tonu Çin'in elinde. Stok kullanım oranı tarihte ilk kez yüzde 17'ye düşüyor. Çin hariç dünya, 2024 haziranında, bir sonraki hasat sezonuna sadece 2 aylık tüketime yetebilecek buğdayla girecek.
TMO'nun Türkiye'de gerçekleştirdiği 10 milyon tonu geçen müdahale alımıyla hem üretimin sürdürülebilirliğini sağlamış hem de ilerleyen dönemlerde oluşabilecek risklere karşı güvenlik stoku oluşturmuştur. NASA, hava koşullarının 2024 yılında daha da kötüleşeceğini, önümüzdeki yıllarda bugünkü sıcaklık rekorlarının bile aşılacağını söylüyor.
Bu da buğday üretimini zorluyor. İklim değişikliğinin etkisi, sadece tarımsal üretimiyle sınırlı değil. Dünya deniz ticaretinin yüzde 6'sının gerçekleştiği Panama Kanalı'nda, su seviyesinin kuraklık nedeniyle düşmesi, geçiş kısıtlamalarının uygulanmasına sebep oldu. Lojistikte yaşanan problemler, gıda tedarik zincirini daha da zorluyor."
Avrasya bölgesindeki sektör paydaşları olarak tahıl koridorunun tekrar açılmasını desteklediklerini belirten Ulusoy, "Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çabalarıyla küresel gıda arz güvenliğinin sağlanması açısından önem taşıyan bu anlaşmanın devam edeceğini içtenlikle umuyoruz." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA