Kursa katılanlar, 2 aylık peryodlarla 10’ar kişilik gruplar halinde, glutensiz yaş pasta, ekmek, tatlı tuzlu kurabiye, pizza, hamburger ve çiğ köfte yapımını öğreniyor. Kursiyerler, hem sağlıklı hem de lezzetli glutensiz ürünler yapmanın püf noktalarını Glutensiz Bir Başka Kafe’nin deneyimli şeflerinden alıyor. Kursun amacı, çölyak hastalarının yaşam kalitesini artırmak, onlara sosyal bir ortam sunmak ve glutensiz beslenmenin zorluklarını kolaylaştırmak.
“Her insanın hayatına dokunmamız gerekiyor”Her insanın hayatına dokunmak gerektiğini söyleyen Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Engelliler Daire Başkan Yusuf Çelebi, “Öncelikle bu tür insanların ihtiyaçları değişkendir. Ama yaşam biçimi hepsi insandır. Öyle olunca çölyak aslında bireylerin yedikleri ürünlerin onlara rahatsızlık vermesi sebebiyle tıp olarak o ismi almıştır. Glutene alerjisi olan insanlar yeme içmesine dikkat etmesi gerekiyor. Bu sebeple de Başkanımız Fatma Şahin, her insanın hayatına dokunmamız gerektiğini söyledi. Bizde yola çölyaklı hastalarımızı düşünerek çıktık. Onların beslenmelerini araştırdık ve onlarında normal insanların tükettiği her şeyi yemeleri için böyle bir farkındalık oluşturduk. Bir çocuğun annesinden glutenli bir yemek istemesi sonucu hem annede üzüntü oluşacak hem de o çocuk istediğini yiyemez diye düşündük. Bu yüzden de glutensiz bir başka kafeyi açtık. Ayrıca korumalı iş yeri olan kafede çalışan garsonlarımız da engelli bireylerden oluşmaktadır. Kafede çalışan garsonlarımızda engellilerden oluşuyor. Onlarda diğer kafede çalışan garsonlar gibi hizmet vermekte. Biz çölyak durumunda olan bireylerimize hizmet vermekteyiz. Şehir dışına ve internet üzerinden de hizmetlerimiz mevcut” dedi.
“Haftada 4 gün eğitim vermekteyiz”Haftada 4 gün eğitim verdiklerini söyleyen Şef Mustafa Dirilmiş, “7 yıldır glütensiz bir başka kafede şeflik yapıyorum. Türkiye’nin ilk glütensiz kafesi olarak hizmet veriyoruz. Gaziantep genelinde ve çevre illerde yaklaşık 9 bin aileye hizmet vermekteyiz. Bugün ise çölyak hastalarımıza eğitim vermekteyiz. Pizza eğitimimiz vardı. 10 kişilik grup şeklinde alıyoruz. Haftada 4 gün eğitim vermekteyiz. Tatlı, makarna vb. yemeklerin eğitimini veriyoruz” şeklinde konuştu.
“Ben ve oğlum 16 yıldır çölyakla savaşıyoruz”Oğluyla beraber çölyakla savaştığını ifade eden Gül Yavuz, “Ben ve oğlum 16 yıldır çölyakla savaşıyoruz. Burada eğitimlere katıldım ve çok memnun kaldım. Bilmediğim eksik noktalarımı burada tamamladım diyebilirim. Bu kafenin açılması bize çok büyük avantaj oldu. Yetkililere teşekkür ediyorum. Gaziantep için çok güzel bir farkındalık oldu. Hayatımda çok büyük kolaylıklar oldu. Önceden başka kafede yiyebileceğim bir şey yoktu ama burada her türlü imkanım var” ifadelerini kullandı.
“Daha önce ürün bulmakta çok zorlanıyorduk”Çölyak hastalığı sebebiyle önceden yemek bulmak konusunda zorlandığını belirten Nur Işık, "Kuruma kardeşim için geldim. Daha önce ürün bulmakta çok zorlanıyorduk. Bura sayesinde istediğimiz her şeyi öğrenip yiyebiliyoruz. Kardeşim için en büyük avantaj ise tatlı ve yemekleri istediği gibi yiyebiliyor. Kuruma çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: İHA