İstanbul Ekmek Üreticileri Derneği (EKÜDER), yayınladığı açıklamada, 2019 seçimlerinde “Benim geçmişimde fırıncılık var. Sorunlarınızı biliyorum. Destek verin, seçimi kazanlım, sorunlarınızı birlikte çözelim. Ekmek ve sektörle ilgili sizlerin içinde olmadığı hiçbir faaliyet yapılmayacak, hiçbir karar alınmayacak…” sözleri hatırlatılarak, vaadini yerine getirmesi gerektiği vurgulandı.
EKÜDER'in yayınladığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
”Toplumu zarara uğratan, insanları sıkıntıya sokan, cemiyet hayatında huzur ve güveni ortadan kaldıran olguların başında insan ve toplumun zaaf veya zayıf hallerinin kullanılması, siyaset veya ticarete alet edilmesi gelmektedir. Geçmişten bugüne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ekmeği siyasi araç olarak kullandı, yeni dönemde Sayın Ekrem İmamoğlu da kullanmaya devam etti. Şöyle ki:
1-Vatandaşın ekmeğe olan ihtiyaç veya talebi siyasi çıkar için kullanılıyor.
2-Bir meslek grubuna karşı haksız rekabet yapılıyor.
3-Seçim öncesi verilen sözler ya unutuluyor ya da tutulmuyor.
4-Cumhuriyet tarihinde sokak aralarında “araçla seyyar ekmek satan” belediye ile ilk defa karşılaştık.
Sayın Ekrem İmamoğlu ve/veya İBB Başkanlığı ihtiyaç sahiplerine ucuz ya da bedelsiz ekmek temininde samimi olup olmadığı konusunda tereddüt içindeyiz. Ekmek üzerinde vatandaşa hizmet vermenin yolu mahalle, sokak aralarında bedava ekmek dağıtmak değil.
İstanbul genelinde ekmek üretim ve pazarlaması yapan üç bin fırın var. Bu fırınların büyük çoğunluğu askıda ekmek uygulaması yapıyor. Her gün yaklaşık elli bin ekmek, bedelsiz ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor. İBB Başkanlığı öncülüğünde, mevcut askıda ekmek uygulaması revize edilerek, daha rasyonel ve kapsamlı hale getirilse, yaklaşık iki yüz bin ekmek (daha fazlası) bedelsiz ihtiyaç sahiplerine ulaştırılabilir. Amaç, gerçek ihtiyaç sahiplerine ekmek ulaştırmak mı yoksa insanların zaruri ihtiyaç teminde yaşadığı zorluğu siyasete alet ederek siyasi çıkar temin etmek mi?
BB Halk Ekmek Fabrikası ürettiği ekmeği, sokak/caddelere kurduğu büfeler vasıtasıyla halka ulaştırıyor. Mevcut büfeler yeterli olmadı, yenileri açılacak. Ekmek satışı yapılan büfeler, İBB Halk Ekmek Fabrikası ile aynı iş ve/veya faaliyeti yapan özel sektör fırınlarına karşı haksız rekabet yapıyor. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun amacı vatandaşa halk ekmeği zamanında ve sağlıklı bir şekilde ulaştırmaksa bunun yolu sokak ve caddelere büfe kurmak değil. İstanbul genelinde 9 bin zincir market, 150 bine yakında bakkal ve market ekmek ve ekmek çeşitleri satışı yapıyor. İBB Halk Ekmek Fabrikası, 650 noktada değil, bakkal, market, zincir marketleri kapsayacak şekilde 10 bin noktada ekmek satışı yapabilir. Böyle bir uygulama, vatandaşın halk ekmeğe daha rahat ve sağlıklı teminini sağlayacak. Bu yol, siyasi getirisi olmadığı için tercih edilmiyor olsa gerek.
İBB Halk Ekmek Fabrikası ile ekmek üretim ve pazarlaması yapan fırınlar ayni işi yapıyor. Fırınlar ürettikleri ekmeği bakkal, market, zincir marketler vasıtasıyla satışa sunuyor. İBB Halk Ekmek Fabrikası ise, kamu imkanlarını kullanarak sokak ve caddelere yerleştirdiği büfelerle ekmeği satıyor. Bu, fırınlara karşı yapılan haksız rekabet ve adaletsizlikten başka bir şey değil.
Sayın Ekrem İmamoğlu Başkanlığında İBB, Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza attı. Belediye araçları işportacı mantığı ile caddelerde araçla seyyar ekmek satışı yaptı. 1940’lı yıllarda, ekmeğin karneye bağlanması ile tarihe geçenlerin halefleri, sokaklarda seyyar ekmek satışı yaparak seleflerinin yolundan gitmekte olduklarını gösterdi.
Derneğimiz ve sektör STK’ları uzun yıllar; sokak ve caddelerde ekmek satışının yapılmaması yönünde ilgili ve yetkili kurumlar nezdinde girişimde bulunmaktadır. Sokakta, pazarda ekmek satışına karşı çıkmamızın sebebi; ekmeğin üretimden son tüketiciye ulaşana kadar tüm aşamalarda hijyen-hizmet-kaliteye azami derece dikkat edilmesi gereken bir ürün olmasındandır. Ekmek, herhangi bir müdahale yapılmadan direk tüketime sunulan yegâne gıda maddesidir.
1-Doğal muhafazası yok, soyularak tüketime sunulsun,
2-Yıkamaya, temizlemeye uygun değil, yıkandıktan sonra tüketime sunulsun,
3-Ambalajda satışa sunulmuyor, ambalajı çıkarıldıktan sonra tüketime sunulsun, Bu üç hususa ilave olarak, bir ekmeğe üretim yerinden, son tüketiciye ulaşıncaya kadar, yaklaşık 20 farklı el dokunmaktadır. Bu oran İBB ekmek büfelerinde daha düşük olmakla birlikte, birkaç farklı elin dokunduğu kesindir. Hükümetin bu yönde tedbir almasını, siyasi polemik konusu yaparak, “halkın ucuz ekmeğe ulaşmasına engel” olarak görmek, akıl ve izanla ifade edilecek bir durum değildir.
İBB Halk Ekmek Fabrikası’nın ekmek satış büfeleri gayrı yasal faaliyet içindedir.
1-TTK’ya göre, fırıncılara karşı haksız rekabet yapılıyor.
2-Türk Gıda Kodeksi, Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği’nde, ekmek satışı yapılan yerlerin uymakla yükümlü olduğu 10 maddeye uygun satış yapılmıyor.
3-Bilgi-iletişim çağında, bir dünya kenti olan İstanbul’un cadde ve sokaklarındaki ekmek satış büfeleri, güzel İstanbul’a yakışır görüntü vermiyor.
4-Ekmek satışı yapılan büfelerde, ekmek gibi hijyen kurallarına azami seviyede uyulması zorunlu bir gıda maddesine uygun ortam yok. Onlarca ekmek kasası, ekmek dolu veya boş, büfelerin sağında solunda sağlıksız ve dış etkenlere açık vaziyette bulunuyor.
5-Büfe işletmeleri mali sorumlulukları yerine getirmiyor.
İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, Mart 2019 yerel seçimleri arifesinde, fırın STK’larını ziyaret ederek, destek istedi. Ziyaret edilenler arasında Ekmek Sanayi İşverenler Sendikası (Beyoğlu/İstiklal Caddesi) ve EKÜDER-İstanbul Ekmek Üreticileri Derneği (Sancaktepe/Bahçelievler caddesi) de vardı. Her iki ziyarette: “Benim geçmişimde fırıncılık var. Sorunlarınızı biliyorum. Destek verin, seçimi kazanlım, sorunlarınızı birlikte çözelim. Ekmek ve sektörle ilgili sizlerin içinde olmadığı hiçbir faaliyet yapılmayacak, hiçbir karar alınmayacak…” Seçim kazanıldı, Sayın Ekrem İmamoğlu’na ulaş, ulaşabilirsen… Seçilmek için sektör STK’larının kapısını aşındıran, söz veren İmamoğlu, seçildikten sonra bütün iletişim kapılarını kapattı.
İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu seçilene kadar hak, hukuk, adalet edebiyatı ile halktan destek istedi, seçildikten sonra bu kavramları, bir dahaki seçimlerde kullanmak üzere dondurucuya kaldırdı. Halkın talep ve ihtiyaç noktalarını siyasi rant için kullanmaya, popülist politikalar uygulamaya başladı. Bazı büfelerde meydana gelen ekmek kuyruklarının planlı yapıldığını düşünüyoruz. Servis ve ekmek sayısı az olunca, doğal olarak kuyruk meydana geliyor. Bu durumu siyasete alet ederek siyasi çıkar ve menfaat temini için kullanmak, etik bir davranış değil.
Sektör olarak İBB Halk Ekmek Fabrikası’nın varlığı ile sorunumuz yok. Sorun, İBB Halk Ekmek Fabrikası’nın uygulamalarında var. İBB Halk Ekmek Fabrikası, İstanbul halkına hizmet, talep ve ihtiyaçları karşılamaktan ziyade, siyasilerin seçim kazanma, vatandaş nezdinde algı oluşturma aracı olarak kullanılıyor. Sektörü rahatsız eden de budur. Modern, gelişmiş, serbest piyasa ekonomilerinde, devlet yani kamu kurumları, özel sektörle rekabet yapmaz, aksine iş birliği yapar. Özel sektörün önü açılarak vatandaşın talep ve beklentilerine özel sektörle cevap verilir. Halka ve/veya ihtiyaç sahiplerine, (ı) ucuz, (ıı)ücretsiz, sağlıklı-kaliteli ekmek verilmek isteniyorsa, bunun yolu İBB Halk Ekmek Fabrikası’nın siyasete alet edilmesinden geçmiyor. Bu hizmetin yolu; özel sektörle iş birliği yaparak kurulacak organizasyonlardan geçiyor. EZ-CÜMLE:
1-Cadde ve sokaklarda, İstanbul’a yakışmayan görüntüler oluşturan, hijyen kurallarına aykırı, ekmek satışı yapılan büfeler kaldırılmalıdır.
2- 650 büfenin kaldırılması sonucu; ekmek, 9 bin zincir market ve 150 bin civarındaki bakkal, market ve benzeri yerler aracılığıyla satışa sunulmalıdır.
3-Ekmeğin muhteviyatına özgü özellikleri ve hijyen sebebiyle sokaklarda araçlarla seyyar ekmek satışı yapılmamalıdır.
4- İhtiyaç sahiplerine şova yönelik ücretsiz ekmek dağıtılmasına son verilmeli. Bunun yerine sektörle iş birliği yapılarak kurulacak organizasyonlarla çok daha fazla ekmek ihtiyaç sahiplerine ücretsiz verilebilir. Bu organizasyonlara her türlü desteği vermeye hazırız. Hiçbir sektör STK’sı ve ekmek üreticisi fırıncı, ihtiyaç sahibi ya da dar gelirli vatandaşın daha ucuz veya ücretsiz ekmek teminine asla karşı değildir. İlgili ve yetkili makamların bu konuda atacağı her adıma destek vermeye hazırdır. İBB Halk Ekmek Fabrikası’nın, halkın ekmeğini siyaset malzemesi olarak kullanmasına karşı yasaların verdiği tüm imkanları kullanarak yargısal ve hukuki süreçler başlatacağız. Kamuoyuna saygı ile arz ederiz."