Ekmekçilik sektöründe yaşanan zorlu süreci anlatan Sultan Selim Şimşek, ekmek üretim girdi maliyetlerinin yaklaşık 40 kalem üzerinden hızla yükseldiğine dikkat çekti.
Üretim, dağıtım ve tüketimin her aşamasında yoğun bir emek içeren ve başlı başına büyük bir hacim oluşturan ekmekçilik sektörün hiç olmadığı kadar sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Şimşek, "Ekmek fiyatı, azami fiyat tarife yönetmeliği üzerinden belirleniyor. 24 Aralık 2017’de yapılan yönetmelik değişikleriyle yerellerde oluşturulan komisyonla Ticaret Bakanlığı’ndan görüş alınmasıyla yapılıyor. Ekmekte azami fiyat tarifesi belirme süresi, ne yazık ki süreci bürokratik olarak uzatıyor. Şu anda uygulamada olan tarifemizi Ekim 2020’de kilogramı 10 lira olacak şekilde talep etmiştik. 27 Ocak 20021’de komisyon toplanabildi ve gereksiz bulduğumuz uzun bürokratik süreçler sonunda 8 Nisan 2021 tarihinde tarifemiz onaylanarak yürürlüğe girebildi. O zaman da fırıncılarımızdan fedakârlık istenerek kilogram fiyatı 10 lira yerine 9 lira oldu. Yani Ekim 2020’de alacağımız fiyat tarifesini Nisan 2021’de gecikmeli olarak ancak alabildik. Ekmek üretim girdi maliyetleri yaklaşık 40 kalemde hızla artıyor. Artan girdi maliyetlerimiz karşısında 230 gram ekmeğin fiyatının 2.5 lira olması için 11 Ağustos 2021 tarihinde talebimizi ilettik. Komisyon toplanamadı, bir ay sonra talebimizi tekrar ilettik. Yönetimimiz hem Valilik hem Bakanlık düzeyinde gerekli görüşmelerin yapılacağını ve bununla ilgili bir düzenlemenin olacağını ifade etti. Duyduğumuza göre, Ticaret Bakanı’yla görüşülmüş. Bu mevzunun kalıcı bir çözüme kavuşacağı belirtilmiş" dedi.
"EKMEĞİN KİLO FİYATINA MÜDAHALE EDİLMESİ SEKTÖRÜ ZOR DURUMDA BIRAKIYOR""Girdi maliyetlerinin artması sektörümüzü zor durumda bırakıyor" diyen Selim Şimşek, şöyle devam etti;
"Ekmek giderlerindeki 40 kalem ürünün serbest piyasa koşullarında fiyatlarına müdahale edilmiyorsa ekmek fiyatlarına da müdahale edilmemeli. Fırıncılarımız diyor ki, girdi maliyetlerimizin hiçbirini biz belirlemiyoruz. Artan maliyetler karşısında dayanacak gücümüz ve bekleyecek zamanımız kalmadı. Ticaret Bakanlığı’nın ekmeğin kilo fiyatına müdahale ederek tarifeye bağlaması sektörü zor durumda bırakıyor. Talebimiz; herhangi bir fiyat tarifesinin olmaması, serbest piyasa koşullarına göre satış fiyatının belirlenmesi. Bunun için yasal düzenlemenin yapılması. Bu mümkün olmuyorsa azami fiyat tarifesinin belirlenmesindeki temel kriterin yıllık enflasyon artış oranına göre olması. Diğer bir sorunumuz, ruhsatsız fırınlar yani kayıt dışılık. Ruhsatsız fırınların varlığı ve sayıların artması, fırınların üretim gücünün düşmesine, maliyetinin artmasına sebep oluyor. Sektörümüze zarar veriyor. İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile gerekli çalışmaların yapılarak ruhsatsız fırınların kapatılması sektörümüzün öncelikli talebidir. Çalışanlarımızın hijyen eğitimi alması yasal zorunluk. Ancak personelin belli bir merkeze gitmesi, ekmekçiliğin emek yoğun bir sektör olması sebebiyle pek mümkün değil. Eğitim, pandemi koşulları da dikkate alınarak uzaktan eğitim yöntemiyle yapılmalı. İstanbul Ticaret Üniversitesi veya Halk Eğitim Merkezleriyle bir çalışma yapılmasının faydalı olacağı görüşündeyiz."