Ekmeğin Sesi

Ekmeğe gelen zam neden hedefte!

Gündem

Son dönemde artan fiyatlar vatandaşın belini büküyor. Kasapta et fiyatları her hafta yükseliyor, 1 kilo zeytin 300 liraya satılıyor, çay içmenin maliyeti 10 liraya çıkmış durumda. Şehir içi ulaşım, çerezler, yumurta, sebze ve meyve fiyatlarındaki artışlar da dikkat çekici. Ancak tüm bu zamlar karşısında toplumsal bir tepki görülmezken, ekmeğe yapılan zam büyük bir infiale yol açıyor ve "bu zam geri alınsın" sesleri yükseliyor.

Bu çifte standart neden? Neden kasaptaki fiyat artışı, çayın yükselen maliyeti, şehir içi ulaşımın pahalılaşması kabul edilirken ekmekteki zam büyük bir mesele haline geliyor? Bu soruların cevabı aslında toplumun ekmeğe yüklediği anlamda gizli.

Ekmek, temel bir gıda maddesi olmanın ötesinde, sofraların vazgeçilmezi olarak görülüyor. Zeytin olmasa kahvaltı yapılabilir, et pahalıysa daha az tüketilebilir ama ekmek hemen her öğünde baş köşede yer alıyor. Bu yüzden ekmeğe yapılan zam, diğer gıda maddelerinin zamlarından daha fazla dikkat çekiyor. Ancak bu durum, diğer temel ihtiyaçlardaki fiyat artışlarını göz ardı etmek anlamına gelmemeli.

BÜTÜNCÜL BİR YAKLAŞIM ŞART

Gerçek şu ki, üretim maliyetleri arttıkça ekmek de dahil olmak üzere tüm ürünlerin fiyatı yükseliyor. Bu noktada sadece ekmeğe odaklanıp, diğer zamları görmezden gelmek adaletli bir yaklaşım değil. Eğer bir tepki gösterilecekse, bu tepki hayatın tüm alanında artan maliyetlere karşı olmalı. Sadece ekmek üzerinden bir tartışma yürütmek, büyük resmi kaçırmak anlamına gelir.

SONUÇ: ÇÖZÜM İÇİN DAHA GENİŞ PERSPEKTİF

Sonuç olarak, ekmek zammına tepki göstermek elbette vatandaşın hakkıdır ancak bunu yaparken diğer zamları da sorgulamak, bütüncül bir yaklaşım sergilemek gerekir. Aksi takdirde, bu sadece tek taraflı bir bakış açısı olur ve çözüm üretmekten uzaklaşırız.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.