Sahurdan sonra başlayıp iftara kadar hummalı bir şekilde çalışan Belma İşgüzar (36), "İki oğlum var üçüncü bebeğim ise yolda. Çalışmaya başlayalı tam bir yıl oldu. Buraya fırın açılacağını duyunca geldim baktım başkanımız da buradaydı. Kutludüğün ekmeğinin nasıl yapıldığını sordu. Çocukluğumuzdan itibaren yapıp yediğimiz milli ekmeğimizi anlattık. Fırını görünce çok beğendim Allah'ım burada çalışmayı bana nasip et diye çok dua etmiştim. Fırın açılınca çalışmaya başladım. Çok mutluyum, işime aşığım. Yoğun tempoya kısa sürede alıştık. Yapılan ekmeğin gittiği yeri bilmek bize huzur veriyor. Hayra vesile olmak hayrın içinde olmak çok güzel"dedi.
HEM EV İŞİ HEM ÇALIŞMAK BİZİ GÜÇLÜ KILIYOR"Elimin hamuru ile yaptığım ekmeklerle kendi ekmeğimi kazanıyorum" diyen Emine Ediz, (35) "Üç çocuğum var. Bir yıldır bu fırında çalışıyorum. Taş ekmek yapımı ile başladık ramazan nedeniyle sadece roll ekmek yapıyoruz.Kendi ayaklarımızın üstünde duruyoruz, burası bizim için bir velinimet. İşimizi severek yapıyoruz. Ramazan nedeniyle sahurdan sonra çalışıyoruz, normal günlerde ise mesaimiz 8'de başlıyor. Buradaki işimiz bitince eve gidip ev işi yapıp iftar ve sahur hazırlıyoruz. Hem ev işi yapmak, çocuğa bakmak ve işe gitmek insanı güçlü kılıyor. Bizim çalışmamızı gören diğer kadınlar da çalışmak istediler. Köy içinde olup çalışmak çok güzel bir şey. Bu tarz yerler artmalı. Burada aile gibi olduk" diye konuştu.
YOĞUN TEMPOYA ALIŞTIK"İşimizi aşkla ve zevkle yapıyoruz" diye konuşan Halime Acer (39), "Üç çocuğum var. İşimden çok memnunum. Ramazan'da biraz zorlanıyoruz ama yoğun iş temposuna alıştık. Bir yerden başlamak gerekiyor. Kadınlar her işin üstesinden gelir. Kadının başaramayacağı iş yok. Çalışmak isteyen kadınlar korkmadan iş hayatına atılsınlar. Evde oturunca hantallaşıyoruz. Çalıştıkça dinamik şekilde çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
HEM ÜRETİM HEM YARDIMİhtiyaç sahiplerine ekmek üretmenin kendilerini yormadığını belirten Tülay Kaplan (43), "Ev hanımıydım iki kızım var. Burası açılınca iş hayatına atıldım. Burada arkadaşlarla aile gibi olduk. Çalışma hayatını ve işimi çok seviyorum. Hem evime maddi açıdan yardım ediyorum hem de ürettiğimiz ekmekler ihtiyaç sahiplerine gidiyor. Bunu bilerek çalışınca yorulmak bilmiyoruz. Buradaki işimiz bitince koşa koşa evimize gidip yemek yapıyoruz" dedi. (Sabah)