Zahireciler Borsası’ndaki işçiler, ambarın içinde olmalarına rağmen bir torba un alamadıklarını söyledi.
Ambarlardaki buğday, arpa, mısır gibi ürünleri çuvallayıp kamyonlara yükleyen hamallardan Yaşar Bayındır, işlerin durgun olduğunu söyledi. Geçen yıl yük olduğu için yevmiyelerinin günlük 300-400 TL’yi bulduğunu belirten Bayındır, “Şu anda günlük 50-60 TL ancak kazanabiliyoruz. Çünkü buğday fiyatlarının yüksek olmasından dolayı işler durgun” dedi.
Geçen sene un çuvalının 160 TL şu anda ise 360 TL olduğunu kaydeden Bayındır, 200 TL’lik bir zam olduğunu söyledi. Bayındır, “Buğday depolarında eskisi gibi çalışamıyoruz. Her şey pahalı oldu. Dolar fiyatları yükseldi. Dolar bugün 17 TL’ye dayandı. Devletin buna bir çözüm bulması lazım. Dolar’ın her şeye etkisi var. Bugün günlük 50-60 TL kazanıyoruz. Bununla eve ne götüreceğiz. Bir ekmek 2 TL, bir teneke yağ 360 TL. Neyi alacağım, hangi parayla alacağım” diye belirtti.
Tüccarın fiyatların yüksekliğinden dolayı ürünü satacak kimseyi bulamadığını dile getiren Bayındır, “Maliyeti kurtarmıyor. Ürünlerin fiyatları arttı. Bunun yükselmesinin sebebi doların artmasıdır. Maliyetler bayağı yüksek. Urfa Zahireciler Borsa’sı bölgenin can damarıdır. Can damarı bu kadar tıkanmış durumda” diye konuştu.
UN ALAMIYORLARKamyona yüklenen çuvalları istifleyen Hamallar Derneği Başkanı Ahmet Temelli de 30 yıldır bu işi yaptığını ve hiçbir dönem bu kadar sıkıntılı olmadıklarını söyledi. Temelli, buğdayın tohumluğunun 6 TL, normal buğdayın kilosunun ise 5 TL’den fazla olduğunu belirterek, mısırın ise bu sene 4 TL’ye kadar yükseldiğini ifade etti. Mercimek fiyatının 13-14, arpanın ise 4,20 kuruş olduğunu söyleyen Temelli, geçen seneye oranla tüm ürünlere yüzde 100 oranında zam geldiğini söyledi. Temelli, şöyle devam etti: “Geçen seneye oranla her ürüne yüzde yüz zam geldi. Bunun sebebi Urfa’da buğday eksikliği var. Millet hepsi ambar (depolama) yapmış. Bu sene ekimler eksik yapıldı. Pamuğa yüklendiler. Fakir bitti. Kimse bir torba un alamıyor. Unun torbası 350 TL oldu. Zengin daha zengin oldu. Fakir daha da mağdur oldu, öldü.”
Bu ürünlerin artışının sebebinin buğday ve arpa üretiminin azlığı olduğunu sözlerine ekleyen Temelli, “Kuraklıkta bir etken ama başka sıkıntılar var” dedi. Hamallığın da bittiğini vurgulayan Bayındır, “Biz tonunu 5 bin 500’e yüklüyoruz. Geçen sene çalışabiliyorduk, şeker, un alabiliyorduk. Bu sene buğday ambarının içindeyim un alamıyorum. Fakir ölmüş, bitmiş” dedi.
YÜZDE 90 ZAM GELDİ
Zahireciler Odası Başkanı Feridun Turan ise, harmandan bu yana olan dönemde buğday fiyatlarının sürekli yükseldiğini, son 10 gün içerisinde ise gerilemenin başladığını kaydetti. Son 10 gün içinde 5 TL 400 kuruşa çıkan makarnalık sert buğdayın 4 TL 80 kuruş olduğu bilgisini paylaşan Turan, “Ekmeklik buğday unu hakeza aynı. Buğday unu da gerilemiş oldu. Durum şuan bu şekilde, bundan sonra ne olur bilmiyoruz” diye konuştu.
Harmanda 2 TL 80 kuruş olan buğdayın 5 TL’nin üzerine çıkarak yüzde 90’lara kadar zam aldığını sözlerine ekleyen Turan, girdilerin ekmek fiyatını yükselttiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Buğdaydaki düşüş ekmek fiyatlarına yansır mı bilmiyorum ama devletin unculara ucuz buğday vermesi, fırınlara uygun fiyata un satılmasıyla ekmeğin zamlanması engellenmiş olur.”
Yağışların azlığından dolayı bu sene de kuraklık beklediklerini düşünen Turan, sulu arazinin iyi, susuz arazinin ise ürün vermediğini söyledi. Verim ve ekin alanının azalmasından dolayı buğday miktarının da düşeceğini savunan Turan, “Mazotun, gübrenin artışı, doların yükselişi bu artışlara etkendir. Yurtdışında buğday fiyatı Türkiye’den çok çok yüksek. O bakımdan bu sene de durum kötü gözüküyor” dedi.
Buğdaydaki 30-40 kuruşluk düşüsün sofraya etkisine değinen Turan, şöyle devam etti: “Yani devlet müdahale ettiği için yansımıyor. Devlet müdahale etmezse illaki sofraya da yansıyacak. Yağmur yağarsa ekim yapan çiftçilerimiz var. Yağmur yağmazsa rekoltemizde düşük olur, verimlerde azalır, fiyatlarda ona göre yükselir.”
FİYATLAR DÜŞÜRÜLMELİTuran, buğday, un ve ekmek fiyatının düşmesi için ise şu önerilerde bulundu: “Verimin arttırılması lazım. Ekilmeyen alanları ekmek lazım. GAP projesinin sulama ayağının bir an önce bitirilmesi lazım. Bunlar bitince ekimde artacaktır. Çiftçimiz de sevinecektir. Çiftçiye destek buğdayda biraz daha artırılması lazım. Şu anda pamuğa olan destek buğdaya da verilse çiftçimiz buğdayı çok ekecek. Pamuk desteklemesi buğdaydan çok çok fazla olduğu için millet pamuğa yöneliyor. Buğday bizim vazgeçilmez stratejik ürünlerimizden bir tanesidir.”
Müjdat Can / MA